Friday 17 July 2020

PERU Lima 🇵🇪 2011

NEREDEYİZ? PERU 1

İçine Kurban Bayramı tatilinin yerleştiği, başı sonu dahil 26 gün süren, 6 ülkeyi kapsayan, Kuzey Amerika’dan Güney Amerika’ya uzanan, New York’ta başlayıp Rio’da biten efsane seyahatin 2. Ülkesi olan Peru’dayız. 

Seyahatin New York etabında sadece çekirdek ailemiz, yani ben, eşim ve oğlumuz Poyraz vardı. 

Peru etabından başlayarak finale kadar ise ekibi dörtledik. Metin bize katıldı. Kim bu Metin? 😊 Ona da seyahat günlüğünde sıra gelecek.

Peru günlük notlarıma dalınca gördüm ki onu tek bir BLOG yazısı ile yazarsam eğer uzunluğu Manas Destanı’nı bile geçecek. Hal böyle olunca ortaya bir Peru Üçlemesi sunmaya karar verdim. Peru 1’e hoş geldiniz. Yani Peru: Giriş. 

Önce itenary yani rotayı hatırlayalım:

🌏🌏🌏🌏

🇺🇸 17- 21 Ağustos 2011, ABD, New York

🇵🇪 21-30 Ağustos 2011,   Peru: Lima, Cusco, Pisac, Urubamba, Ollaytaytambo, Aguas Calientes,  Machu Picchu, Puno, Titicaca, Uros, Taquile 

🇧🇴 30 Ağustos-5 Eylül,   Bolivya: La Paz, Amazonlar (Rurrenabaque) 

🇵🇾 5-6 Eylül 2011,  Paraguay: Asuncion

🇧🇷 6-7 Eylül 2011,  Brezilya 1. Etap : Foz Do Iguaçu

🇦🇷 7 Eylül 2011,  Arjantin: Iguazu Falls

🇧🇷 7-11 Eylül 2011,  Brezilya 2. Tur: Foz do Iguaçu, Rio de Janeiro

🌏🌏🌏🌏

NASIL GELDİK? 

Seyahatin nasıl vücut bulduğunu merak edenler bir önceki New York yazısına göz atabilir. Sonuçta emeksiz yemek olmaz. 😊

Artık uzun ülke, şehir girizgahları yapmıyorum. Sadece bir harita ve bayrak ile hızlı bir oryantasyonun ardından yola koyulacağız. 

Peru, kendi başına bir seyahat noktası zaten. Bu muhteşem ülkede 1 haftadan fazla kaldık. Aşağıdaki, olay anında not aldığım günlük notlarında, aradığınızın fazlasını bulacağınıza eminim. 

Peru’da hayalimiz olan her yeri ve hatta fazlasını gördük. Aklımda olup yapmadığım tek rota ise Nazca çizgileri oldu. Bunu da hem bütçesi hem de zaman olarak bir seçim yapmak durumunda olduğumuz için yaptım. İçimde de kalmışlığı yok açıkcası. Görebilseydik güzel olurdu ama onu görmek başka şeyleri feda etmek olacaktı ve biz seçimimizi o yönde kullandık. 

KISACA PERU

- Peru, ülkemizle kıyaslandığında %65 daha büyük. 

- Nüfus ise 32 milyon.

- Üniter Devlet Başkanlık Sistemine sahip ülkenin başkenti Lima.

- Resmi dilleri İspanyolca, Aymaraca ve Quechua (Hani şu Decathlon'daki outdoor ürün markası ) 

- Peru, İspanyol sömürgesi yıllarının ardından 1821'de bağımsızlığını kazanmış ama kesintisiz huzur yaşayamamıştır. Aradan geçen 200 yılın hikayesi buraya yazılamayacak kadar karışık. Merak eden kendi araştırsın.

- Para birimi Peruvian Nuevo Soles kısaca PEN. 1 PEN yaklaşık 0,60 TL. (2020 Temmuz itibariyle 1 PEN =1,96 TL. ne yazık ki! ) 

✍️ SEYAHAT GÜNLÜĞÜ

21 Ağustos Pazar 2011 ( New York – Lima)

Bu sefer önce metro sonra da otobüsü kullanarak havaalanına ulaştık. British Airways ile uçuşumuz JFK havaalanınaydı. Bizi Lima’ya götürecek uçuşumuz ise La Guardia’dan. Uçuşumuz 10:30’da. Sadece 30 dakika gecikme yaşadık. Uçuş 2 saat sürdü. Saat 13:00 gibi Fort Lauderdale’deydik. Lima uçuşumuz ise 17:15’te. Uçuşlar tıkırında gitti. Lima’ya 21:00 gibi vardık. Spirit Airlines’tan çok memnun kaldık.  Önceleri özellikle ismi de dolayısıyla “Emin misiniz?” tepkisi almıştık duyanlardan. Fakat tereddüt edilecek hiçbir şey yok. Hizmeti de gayet güzel ve fiyatı çok makul. Tavsiye edilir. 

Konaklama: Efsane Loki Hostel 

Peru ve Bolivya’da toplamda 7 gece için seçtiğim isim Loki Hostel. Adına Lonely Planet’te rastladım. “Efsanevi Loki” olarak bahsedilen bu yeri denemeye karar verdim. İlk defa hostelde kalacağız. Arkan ve seyahatimize Lima’dan itibaren katılan can arkadaşımız ( Tayland, Kamboçya, Vietnam, Laos seyahatimizde de bizimleydi.) Metin de ikna olunca rezervasyonları yaptık. Loki bildik hostellerden değil. Malum hostellerde koğuş düzeni vardır, banyolar ortaktır vs. Fakat burası işi bir adım ileri götürmüş. İsteyene özel odalar da var. Biz de içinde banyosu olan 4 kişilik bir oda seçtik. Kahvaltı dahil gecelik oda fiyatı 48 USD. Üstelik kredi kartı ile ödeyebiliyoruz. Yeri ise Miraflores’te. Yani İstanbul ile kıyaslarsak Etiler-Nişantaşı arası bir yer. 

Havaalanı - Hostel Ulaşım

Loki Hostel, konuklarını makul bir ücret karşılığı havaalanından karşılıyor. Gelen taksiye ödeme yapılmıyor, bu rakam oda fiyatına ekleniyor ve kredi kartı ile ödenebiliyor. Gece geç geleceğimiz için biz de 15 $ olan bu hizmeti oda rezervasyonu esnasında talep etmiştik. Geçiş işlemlerimizi tamamladığımızda taksi şöförü bizi bekliyordu. Bu arada pasaport ve gümrük işlemlerimizi Arkan’ın seyahat öncesi BBC’den çalışarak öğrendiği İspanyolcası sayesinde o kadar seri hallettik ki inanamadım. Uçaktan inip işlemlerimizi tamamlayıp, bagajlarımızı alıp taksi şöförünü aramamız arasında 30 dakika geçmemişti bile. Havaalanı şehirden epey uzakta. Otele varmamız 22:00 gibiydi. Metin Lima’ya dün gelmiş ve otele yerleşmişti bile. Dün tek başına bir  odada kalmış bugün ise birlikte kalacağımız 4 kişilik odamıza yerleşmişti. 

Havaalanından buraya gelirken karanlıkta tam olarak nerelerden geçtiğimizi anlayamadım. Sanki merkezi bir yere değil de tam tersine ücra bir yere gelmiş hissine kapıldım. Bir de o kadar başıboş köpek gördüm ki “Paramparça Aşklar Köpekler “ filmi aklıma geldi. Malum o da İspanyolca bir filmdi. Üzerine bir de havanın buz gibi oluşu eklenince Lima ve Loki ilk etapta gözüme sevimli gözükmedi. Hatta Metin ve Arkan’ın “Bizi nerelere getirdin” diye çıkışmasını bekledim ama yapmadılar. Soğuk ve yorgunluktan şaşkınlıklarını atıncaya kadar bekleyeceğim artık. 

Odamız en üst katta. İlginç bir mimarisi var otelin. Avlulu bir yapı. Kervansaray misali. Fakat malum  burada kışın son haftası yaşanıyor. Her ne kadar mevsimleri bizle birebir değil. Yani tam bizim Şubatımız gibi bir Şubat yaşamıyorlar fakat yine de çok soğuk. Etrafta kar, buz var sanacağınız kadar bir soğuk var. Olan ise sadece soluk bir gökyüzü ve yağmur. En üst kattaki odamız fena değil. Fakat dediğim gibi çok soğuk. İç avluya yani bir tür açık havaya bakıyor. Bu nedenle soğuk. Hostelin hiçbir yerinde ısıtma yok. Hani odalarda yok, burası hostel diyeceğim ama resepsiyondakilerin portatif bile olsa bir ısıtması yok. Odamızın tasarımı ilginç. Girişte ikili bir ranza var. Sonra dar bir koridor ve koridorun solunda banyo. Devam edince yine ikili bir ranzanın olduğu bir bölüme ulaşılıyor. Fakat odadan girince tek görülen girişteki ranza ve koridor. Sanki iki oda varmış gibi. Köşede ufak bir dolap var. Bildiğimiz gardroplar gibi değil. 2 büyük sırt çantasını olduğu gibi koyacak şekilde tasarlanmış sanki. Soğuk nedeniyle canım duş almak istemedi. Poyraz ile birlikte uyuduk ve her yatağın 2 battaniyesini birleştirerek 4 battaniye altında ısınmaya çalıştık fakat sanki sokakta uyuyor gibiyim. Yıllar önce, İstanbul’da çalışmaya başladığım ilk kış parasızlıktan ev arkadaşımla birlikte kışı sobasız geçirmiştik. Herhalde o tarihten beri bu kadar üşümemiştim. 

22 Ağustos Pazartesi 2011 (Lima )

Gecenin soğuk şoku geçince hostelimizin aslında çok sevimli ve hoş bir havası olduğunu farkettim fakat odamız ve haliyle Lima sokakları hala çok soğuk. 

Hostelde kahvaltı

Kahvaltımız sadece tereyağı ve reçelden oluşuyor. Kahve, çay ve süt var. Ekmekler de oldukça güzel. Kahvaltı alanı aynı zamanda hostelin barı. Dolayısıyla istenirse omlet vs. yaptırmak mümkün. Ayrıca dışarıdan alışveriş yapılmasına hiçbir şekilde karışılmıyor. Metin bizden 1 gün önce gelmiş olmanın tecrübesi ile yakınlardaki bir marketten birkaç çeşit peynir, salam, domates, salatalık almış. Zaten bunu keşfetmiş herkeste aynı marketin poşeti var. Barın dekorasyonu çok güzel. Sıcak ve keyifli bir yer. Odamızdan epey giyinik çıkmıştık ; burada yazlık moda ulaştık.  Resepsiyonla bar arasında 4 bilgisayar var. Konukların kullanımı için ve ücretsiz. Ayrıca bir seyahat acentası görevlisi var. Uygun fiyatlarla Lima ya da Peru’nun herhangi bir yeri için program ayarlayabilirsiniz. 

Old City

Bugün Lima’nın tarihi bölgesini keşfettik. Miraflores’ten tarihi kısma ulaşmak için taksiye 5 Soles verdik. 


Güney Amerika’da ana meydanların genel adı Plaza De Armas. Biz de bu bölgenin içinde ve etrafında dolaştık. 500 yıllık Casa Aliaga diye bir evi gezdik; çok güzeldi. Yetişkin bilet ücreti 30 Soles, çocuk ücretsiz. Meydandaki katedrale giriş ise yetişkin 10 , çocuk 2 soles.  


Katedral, kilise, başkanlık sarayı, Engizisyon Mahkemesi, çarşıları, pazarları derken ne var ne yok dolaştık.


Para Birimi

Buranın para birimi Peruvian Nuevo Soles kısaca PEN. 1 PEN yaklaşık 0,60 TL. (2020 Temmuz itibariyle 1 PEN =1,96 TL. ne yazık ki! ) 

Yemeler İçmeler

Öğle yemeği için Norky’s isimli bir yeri seçtik. Belli ki buranın hatırı sayılır bir mekanı. İçi çok güzel. Yemek porsiyonları çok fazla. Bu nedenle porsiyonları görmeden sipariş vermemek gerek. Arkan ve Metin ortak yemek için bizim tabirle “ortaya karışık” menü seçtiler. Fakat neredeyse dördümüzü doyuracak boyutta olduğunu gördük. Bu nedenle benim ve Poyraz’ın da siparişi gelince ortada neredeyse 8 kişiyi doyuracak yemek hacmine ulaşıldı ve haliyle hiç istemesek de çokça yemek arttı.  Menünün içinde Inca Cola da vardı; böylelikle tatmış olduk. Poyraz çok sevdi. Gazozvari bir tadı var. Rengi felaket. İdrar tahlili için alınan numune renginde.  Yemek için 113 Soles verdik. Fakat dediğim gibi sadece yarısına hepimiz doyarmışız.

Çarşı Pazar

Peru,  NY sonrasında doğal olarak bize çok ucuz geldi. Her tarafta bol bol bulunan sokak satıcılarından ya da bakkallardan 0.50 solese çikolata almak ya da 1.5 solese birkaç çeşit şeker almak çok güzel. Yine de genel olarak bakıldığında Peru neredeyse İstanbul ile ayar fiyatlara sahip. Turizm buranın herşeyi; insanlar ve hükümet bunun çok farkında ve fakat kendilerini de hiç ucuza satmıyorlar. Pazarlık yok denecek kadar az. Birçok kişi dediği fiyatta geri adım atmıyor ya da çok çok az indirim yapıyor.  

Toplu Taşıma

Fıskiyelerinde müzik eşliğinde gösteri yapılan güzel bir parkı var Lima’nın. Bir benzerini Batum’da izlemiş ve çok beğenmiştik. Otelimizin resepsiyonu gidip izlememizi önermişti. Ne yazık ki bu sıralar yapılan gösteriler iptal edilmiş. Biz de o noktadan bir de Lima’nın toplu taşımasını deneyelim diyerek bizim metrobüse benzer taşıtlarına bindik. Fakat toplamda dördümüz için verdiğimiz bilet parası sabah verdiğimiz taksi parasını geçti. Üstüne üstlük o kadar kalabalıktı ki metrobüs, bindiğimize pişman olduk. “Neyse, bu da bir tecrübe.” diyerek teselli bulduk. 

Kafeler, kahveler, tatlılar, dondurmalar

Öğle yemeğimiz hem gözümüzü hem de midemizi fazlasıyla doyurunca akşam yemeği düşünecek durumda olamadık. Akşam otelimizin olduğu Miraflores’e geldiğimizde çok keyifli bir kafede oturup harika bir kahve eşliğinde manzana cake yani elmalı  tart yedim. Arkan ve Poyraz’ın lukumalı dondurması da nefisti. Kahveler de enfesti. 4 kişi için tatlı+kahve 36 Soles ödedik. Chef’s Café, Lima’da kaldığımız sure boyunca tekrar uğradığımız bir mekan oldu. 

Sıcak bir İstanbul, sıcak bir NY yaşayınca dün buz gibi Lima’ya adapte olamamıştık. Hatta getirdiğimiz kışlık kıyafetlerin varlığına bile adapte olamamıştık. Bu gece ise önce hostelin keyfini çıkardık. Poyraz bilgisayarda oyun oynadı. Arkan ve Metin barda keyif çıkardı. Ardından sıcacık bir duş, odanın ısısına uygun kıyafet ve günlük egzersizimi yapınca bu gece hiç üşümedim. Poyraz da aynı şekildeydi. Dolayısıyla hepimiz hem içimiz hem de dışımız ısınmış bir şekilde mışıl mışıl uyuduk.

23 Ağustos Salı  - Lima

Miraflores

Dün şehrin tarihi kısmınında gezilecek her yeri gördüğümüz için bugünü Miraflores’e ayırdık. Antalya’nın falezlerine benzer bir kıyısı var Miraflores’in. 

Büyük Okyanus’un dibinde mozaiklerle süslü çok güzel bir parkı ve upuzun bir sahil şeridi var. 


Okyanus Manzaralı AVM 

Fakat dediğim gibi denizin dibinde değil yükseğinde… Kayaların tepesinde bir sahil şeridi. Aşağıda ise doğrudan deniz yok. Otoyol var. Her noktadan denize iniş yok. Epey aralıklarla merdivenler ve geçişler yapılmış. İniş ve özellikle çıkış epey zorlayıcı olabiliyor. Larcomar isimli deniz kenarında muhteşem manzaralı bir AVM’de epey vakit geçirdik. Metin ve Arkan nefis deniz ürünleri sunan şık bir restoranda şaraplı bir öğle yemeği seçerken biz de oğlumla klasik bir Burger King yedik. 2 menü 31 soles. Bizim paramızla 18 TL civarı. Anlayacağınız bizim memleketten pek farklı değil fiyatlar. 


Oğlumla AVM’nin eğlence parkına gittik. Sonra da ilgimizi çeken mağazaları gezdik, hediyelik eşyalara baktık. Yorulunca dondurma, kahve molası verdik. Bir milkshake 6.90 soles iken sıradan bir yerde kahve 1.50 idi. Burası gerçekten çok güzel bir AVM. Her şeyden önce manzarası çok nefes kesici. Neredeyse tüm mağazaların çıkışı okyanusa bakacak şekilde tasarlanmış. 


Akşam otele dönüşte yine Chef’s Café’nin başka bir şubesinde oturup nefis kahvesi ile  lukumalı tatlı ve dondurmalarından yedik. 


Loki Hostel’in Barı

Duş ve ardından egzersiz formulü gayet ısıtıcı. Bugün de yaptım. Bu arada Loki’nin barı çok sevimli. Ücretsiz internet köşesi de öyle. İlk gece geldiğimizde soğuğun etkisiyle oluşan imaj şu an tamamiyle kalkmış durumda.  

Yarın çok erken saatte Cuzco için uçağımız var. Hostelden bizi havaalanına bırakacak bir taksi ayarlamasını rica ettik. Bu taksiyi de hesabımıza ekledik, kredi kartı ile ödememizi şimdiden yaptık. 


Hosteldeki tek çocuk: POYRAZ

Bu arada 2 gün boyunca resepsiyon ve bardakiler Poyraz’a özel ilgi gösterdiler. Zira hostellerde normalde çocuklu ailelere fazla rastlanmıyor. Üstelik Türk misafirleri de bugüne kadar olmamış. Herkese halihazırda çok ilgili ve nazikler. Fakat bize özellikle çok daha fazla ilgi gösterdiler. 

24 Ağustos Çarşamba 

(Lima – Cusco – Pisac – Urubamba – Ollaytaytambo – Chinchero) 

Ulaşım

Star Peru’nun sabah uçağı ile Cusco’ya uçacağız.. 

Bu arada hemen belirteyim. Cusco ya da Cuzco ikisi de doğru. 


07:10 kalkış 08:30 varış. Sabah saatlerinde yaklaşık 1 saat aralıklarla 3-4 uçuşu var Star Peru’nun. Bu kadar erken uçmak istemezdik fakat söz konusu havayolunun en uygun fiyatlı uçuşunu bu saat için bulduk. Aile olarak toplamda 300 USD ödedik. Normalde bu hatta uçan diğer havayollarının neredeyse kişi başı ücreti bu civarda. Star Peru’nun THY’nin kısa uçuşları gibi sandviç ve içecek ikramı var. Bu havayolundan da memnun kaldık. 

Genelde Peru rotası yapanlar Lima’dan sonraya Nazca’ya giderler. Oradan da Cusco’ya. Biz de seyahati başta böyle planladık. Fakat yol çok yorucu. Özellikle Nazca’dan Cusco’ya sadece gece yola çıkan bir otobüs var ve yol 15 saat sürüyor. Nazca’da meşhur çizgileri görmek için yapılan uçuş ise yaklaşık 25 dakika sürüyor ve adam başı 120-140 $ gibi bir rakam. Orayı görmek ve Cusco’ya geçmek yaklaşık 48 saat anlamına geliyor. Özellikle Arkan’ın gece yolculuğu geçirdiğinde ertesi gününün fecaate dönüştüğünü gözetince “yurtta sulh cihanda sulh” 😊 diyerek Nazca’yı programdan son dakikada çıkardık. Oradan gelen 2 günün birini Lima’ya birini de Cusco’ya verdik. İyi ki de öyle yapmışız. Her iki yeri de böylelikle keyfiyle gezdik. Özellikle Cusco rotasında 1 güne sahip olmak bize çok güzel yerleri görme imkanı sundu.

Peru’daki seyahatimizin devamı bir sonraki BLOG yazısında. 🖐



No comments:

Post a Comment