Friday 27 December 2019

BELİZE 🇧🇿 2007

Nerede 
Orta Amerika'nın bu minik ülkesi daha önce gezdiğimiz Meksika, Guatemala ve Honduras'tan farklı olarak iki okyanuslu değil. Aksine gönlünü ve tüm sadakatini korsanlarıyla meşhur Karayip Denizine vermiş.😊 
Gerçekten de ufacık tefecik. Öyle ki alan olarak Türkiye'nin %3'ü kadar; 375.000'lik nüfusuyla ise %1'i bile değil.  
Sadece iki komşusu var: Meksika ve Guatemala. 
Özellikle Guatemala ile olan sınırı öyle dümdüz ki Afrika'daki bazı ülkeler aklıma geliyor. Hani şu büyük ağabeylerin masa başında elinde gönye ile memleket sınırı çizme toplantılarını, özetle sömürgecilik dönemlerini feci şekilde çağrıştırıyor.  
Başkent
Alın size isim-şehir-hayvan oynarken avantaj sağlayacak bir isim daha: Belmopan
Nüfusu 20.000 bile değil. Amerika kıtasının en tenha başkenti. Buna rağmen kendi minik ülkesinin en büyük 3.şehri; Belize City ve San Ignacio'nun ardından.
Kısa Tarihçe 
Ülke Belize ismini 1973'te almış. Geçmişte Britanya Hondurası olarak (British Honduras) biliniyormuş. Bağımsızlık tarihi ise 1981.
Bölge, 1500'lerin başında Kolomb döneminde İspanyollar tarafından işgal edilmiş. 1600 yıllarda ise İngiliz ve İskoç korsanlar tarafından saklanma yeri olarak hizmet görmüş. Ülkenin adının nereden geldiği konusunda farklı kaynaklarda farklı hikayeler yer alsa da en popüleri İskoç denizci Kaptan Wallace'ın -ki bölgede ilk yerleşimi başlattığı söyleniyor- adına istinaden Wallis ve sonra Balis olduğu yönünde. Kimilerine göre ise Belize adının kaynağı Maya dilinde çamurlu su anlamına gelen Balix.
1763'te İspanyollar ve İngilizler arasında yapılan bir anlaşma ile adanın İngilizler tarafından kereste ticareti için kullanılmasına izin veriliyor ve ardından Afrika'dan çok sayıda köle getiriliyor. Zaman içinde bu Afrikalılar ve ülkede yaşayan Avrupalıların evliliklerinden günümüzün Belize'si vucut buluyor. Dolayısıyla bu ülke siyahi nüfusu ile kıtanın sürpriz yumurtası.
Yönetim Biçimi
Üniter parlamenter anayasal monarşi. Nefes kesici bir tanım.😉
Dil 
İngilizce
Bu kısım ilginç çünkü Orta ve Güney Amerika'nın ağırlıklı dili -Portekizce konuşan Brezilya'yı saymazsak- İspanyolca'dır. 
Din
Roman Katolik. Bu kısım da şaşırtıcı zira dil İngilizce iken din kısmı tüm İspanyol sömürgeleri ile aynı.Yine de derin İngiliz etkisi nedeniyle Orta Amerika'daki diğer ülkelere kıyasla hatırı sayılır oranda Protestan nüfüsu var. Ayrıca Maya kültürü nedeniyle Hristiyanlıkla harmanlanmış bir şaman kültürü de söz konusu    
Para:
Ülke minik ama boyundan büyük parası var desek yeridir. 
Belize Doları kısaca BZD, TL'den daha kıymetli,  
1 BZD yaklaşık 2.88 TL, Dolar karşılığı ise 0.49 USD.  
Kısa gösterimi Amerikan Doları ile aynı yani $; ama gözünüz korkmasın gördüğünüz her rakamı yarıya bölün ki o zaman gerçek USD'ye ulaşırsınız. 😉
Vize
Ve süper haber: Vize yok! 
Gezilecek Yerler
Ülkenin denizi mercan resifleriyle kaplı Karayip Denizi, kara tarafı ise ormanlar ve tabii ki diğer komşu ülkelerle paylaşılan Maya tarihinin kalıntıları ile kaplı. Alın size boyundan büyük bir güzellik! 
Ülkenin en ünlü Maya tapınaklarının başında Caracol geliyor. Actun Tunichil Muknal, Lamanai, Xunantunich de kültür mirası adresler arasında. 
Eğer odağınız deniz ve dalış ise önde gelen isimler arasında Belize mercan resifi, Ambergris Caye, Caye Caulker, Great Blue Hole, Hol Chan Marine Reserve... yaz yaz bitmiyor. 
Ne Yenir? Ne İçilir ?
Önce içeceklerden başlayalım. 🍷 Şu bildiğimiz ve bayıldığımız çerez kajudan yapılan şarap merak uyandırıcı. 🥂 Karayip denince romsuz bir içecek kültürü olmaz. Burası da istisna değil. 🥂Özellikle bizim limonatamızın görevini gören zencefil birası. Siyahi nüfusun sevdiği bir içecek bu zencefilli bira. Afrika'da da rastlıyorsunuz ki zaten ülke nüfusunun bir ayağı Afrika.  
Yemeklere gelince... 🥘 
Karayip denince fasulye ve pilavsız bir menü düşünülemez. Fasulyenin de kırmızısı kadar siyahı. 
Ana yemekler arasında yahni kültürü önemli: Tavuk yahni ve yine bir yahni olan siyah akşam yemeği olarak da bilinen, o bölgede yetişen küçük anato ağacının tohumlarının kullanıldığı Chimole.  
Bir de tortilla grubu var. Mesela kızarmış mısır tortillası üzerine lahana, tavuk, avokado ve özel sos ile yapılan atıştırmalık Salbutes, Salbutes'e benzeyen ve üzerine fasulye, peynir, soğan kızartılarak yapılan Garnache, tortilla içine sarılıp domuz eti ve sebzelerden oluşan Conchita Pibil...
Ayrıca deniz kıyısı bir ülke olarak içinde kabuklu,kabuksuz deniz barındıran Ceviche.
Yaprak dolması gibi gözüken Tamales de ilgi çekici. 
Karayip kıyısı ülkelerin hemen hepsi meyveli kek yapıp içine bir de rom karıştırmayı çok seviyor. 
Bundan sonrasında günlük notlarıma emanetsiniz. 
SEYAHAT GÜNLÜĞÜ

5 Ocak 2007 Cuma (Belize)
Artık Guatemalaya veda ediyoruz. Otobüsümüz sabah 07:00de geldi. Saat 11:00 gibi Belize sınırındaydık. Bu arada Guatemala-Honduras arasında gidip gelirken beyaz çiçekli kaktüsler görmüştük. Adları savarokmuş.
Belizenin bayrağında iki adam figürü var. Biri beyaz diğeri siyahi. Beyaz testere tutuyor, ağaçları kesmek için. Siyahi olanın elinde ise kürek var, denizi temsilen. İkisinin ortasında da maun ağacı var. Belize, Orta Amerikada ve hatta Güney Amerikayı da katarsak kıtada resmi dili İngilizce olan tek ülke. Bir ilginç nokta da halkının siyahi olması. Tüm kıta içinde beyaz olmayan tek ülke. Kıta içinde denize kıyı bir ülke olmasına rağmen tüm ülke tamamiyle ada duygusu veriyor; Karayip Adalarından birindeymişsiniz duygusunu alıyorsunuz.
Belize seyahatimizde ne yazık ki rehberimizin Meksika sınırına gece olmadan varma konusundaki endişesi nedeniyle daha önce programda olan Atlas Okyanusuna kıyı Belize City şehrine uğrayamadık. Denizi sadece Chetumal sınırına yaklaştığımız Corozolde gördük. Çamurlu kahverengi bir denizdi gördüğümüz. Herhalde sadece o nokta ya da o güne has olsa gerek.( Oysa isminin anlamı Maya dilinde çamurlu su 😊 ) Zira Belize City ve o bölgedeki deniz, denizden ziyade derinlikleri özellikle su altı sporu meraklılarının mabetleri arasında yer alıyor.
Yol boyunca palmiyeler, muz ağaçları ve fika adında geniş bir yelpaze görünümlü ağaçlar ülkenin adavari görünümünü tamamlıyor.
Yolda mola verdiğimiz restoranda karides yedik. Poyraz “çöpçü balığı” diyerek karidesleri bir güzel mideye indirdi. Adını restoran desem de mekan aslında bar havasında bir yerdi ve içinde Polly adında rengarenk tüylü bir papağan vardı.
Yol üzerindeki yerleşimler çok sevimli. Evlerin hemen hepsinin verandası, iki katlı ise balkonu var. Evler çok küçük olsa dahi veranda ve balkon korkulukları çok gösterişli. Bir kısmı ağaç bir kısmı betonarme kullanılarak yapılmış evlerin tamamına yakını sütunlar üzerine ( belki de kazık demeliyim) oturtulmuş. Kimi 1 metre kadar kimisi de garaj olarak kullanılacak şekilde yüksek tutulmuş. Çocuklar yalınayak sokaklarda.

Geçtiğimiz köylerden aklımda kalan Hattieville 1435 nüfuslu, Sandhill ise 1800 nüfusluydu. 
Santa Elena sınır kapısına vardığımızda saat neredeyse 18:00 idi. Sınırda Hondu Nehri var. Yani Derin Nehir. Meksika sınırında araçtan inip tıpkı Guatemalaya girişte olduğu gibi bagajlarımız ile geçiş yaptık. Poyraz sınıra vardığımız noktada uykusunun ortasında olduğu için bu geçiş biraz sıkıntılı oldu. Zira uykusunu açmamak için kucakta taşıdık. Fakat pasaport sırası esnasında etrafta oturacak yer olmadığı ve bir taraftan da tüm bavullarımızı da indirmek zorunda olduğumuz için birimiz bavullar birimiz Poyraz’ı kucaklarken bir taraftan da pasaportlara ve sıramıza sahip olmak açıkçası yorucu oldu. Aslında aynı araçla yola devam edecek olmamıza rağmen bagajların da inmesi bize epey eziyet getirdi ama ne yapalım, adet böyleymiş. Biz de elle gelen düğün bayram diyerek usule
uyduk. Yeni rehberimiz Hayme aslında bir tarih öğretmeni ve Belizeli. Çok ukala fakat çok da bilgili. Gece 00:30da yani 6 ocak cumartesinin ilk saatinde Cancuna vardık. Poyraz’ı yatağına yatırıp okyanus kıyısındaki otelimizin gece olmasına rağmen çok ihtişamlı gözüken kumsalına koştuk. Önce denize ardından da havuza girdik. Su tüm yol yorgunluğumuzu aldı
Sabahtan beri gözümüzün önünden bir film şeridi gibi akan Belize'yi düşünüyorum. Ankara kadar küçük bir ülkenin bir ucundan girdik, diğer ucundan çıktık. Zaten topu topu iki sınır komşusu var ve biz de Guatemala'dan gelip Belize'yi kat ederek Meksika'ya geçtik. Bugün yaşadığımız seyahatten ziyade seyir olsa da kafamda ülke hakkında ne çok resim birikti. İngilizce konuşulması, siyahi vatandaşları ve muhteşem ada duygusu ile Meksika, Guatemala ve Honduras'tan o kadar keskin hatlarla ayrılıyor ki! Eğer sınırlar olmasa ve kesintisiz geçip adım atılsa ülkeye dakikasında "Burası çok farklı" der insan. 
Bu seyahatin ilk kuluçka döneminde aklımda 3 ülke vardı: Meksika, Guatemala ve Honduras. Küba, hiç aklımda yokken seyahatin bonusu, Belize ise aklımın kıyısında bile yokken gelen sürpriz yumurtası oldu. Belki ileride Belize'ye tekrar gelir ve bu "rüzgar gibi geçti"nin arkasından o vakit citta-slow günler yaşarız, doyumca.            

Friday 20 December 2019

HONDURAS 🇭🇳 2007

24 Aralıkta başlayan Indiana Jones tadındaki seyahatimizde Meksika ve Guatemala'nın ardından Honduras'tayız. Burası Dünyanın en yoksul ülkelerinden birisi. İstatistiklere "En çok cinayet işlenen şehirler" listesinden giren yerleri var. Bizim ne zorumuz var dersek... Derdimiz, en ünlü 3 Maya tapınağından biri olan Copan'ı görmek. Diğer iki tapınağın yer aldığı ülkelere ayak basmamıza rağmen tapınakları henüz görmedik. Dolayısıyla 3. ülkeye adım atıp ilk tapınağı burada görecek olmak heyecan verici. Buradan tekrar Guatemala'ya döndüğümüzde Tikal'i, Belize üzerinden Meksika'ya döndüğümüzde ise Chichen Itza'yı göreceğiz. Dolayısıyla Maya Tapınakları ile Honduras'ta tanışma düşüncesi bile çok sıra dışı.   

Önce kısanın da kısası bir HONDURAS brifingi:
Nerede: Orta Amerika'da bulunan ülke, batısında Guatemala, güneyinde El Salvador ve Nikaragua ile komşu. Zaten komşu listesini duymak bile ülkeye ilgi duymak için yeterli. En azından benim için öyle. 😉
Honduras da aynen Meksika ve Guatemala gibi her iki tarafında iki okyanus ile kutsanmış bir ülke. 
Honduras, Türkiye ile kıyaslandığında alan olarak %15'i, nüfus olarak ise %10'u kadar.   
Başkent
Tam "Kim 1 Milyon İster" yarışmasında final sorusu olmaya layık bir isim: Tegucigalpa  
Kısa Tarih:
1502'de Kolomb'un ayak basması ile İspanyol kolonisi olan ülke, 1821'de kader ortağı Nikaragua, El Salvador ve Guatemala gibi bağımsızlığını ilan etti. O zamandan bu zamana 300 ayaklanmaya tanıklık eden, bir dönem El Salvador ile gerilim yaşayan ülke, hala güvenlik konusunda soru işareti. 
TC Dışişleri Bakanlığı sayfasında ülkeye yönelik aynen şu açıklama yer alıyor:
Yüksek suç oranları nedeniyle, bu ülkeyi ziyaret edecek vatandaşlarımızın güvenlikleri konusunda duyarlı olmaları ve özellikle geceleri kent merkezleri dışındaki bölgelere gitmemeleri gerekmektedir.
Yönetim Biçimi:
Demokratik cumhuriyet ve mevcut devlet başkanı kısaca JOH olarak bilinen ve 2017'de şaibeli seçimle ikinci kez koltuğa gelen ( ya da kalkmayan 😐) Juan Orlando Hernandez. 
Dil: İspanyolca ve yerel diller  
Din:
Ülke, kolonyel yani İspanyol işgalinden itibaren Roma Katolik kilisesine bağlı Hristiyandır. 
Para
İşte bir bilgi yarışması sorusu daha.
Para birimi HNL yani  Honduran Lempira 
Türk Lirası lempiradan daha kıymetli. 1 TL yaklaşık 4,1 HNL, 
Dolar karşışındaki durum ise 1 USD yaklaşık 24 HNL  
Vize: 
İyi haber, VİZE YOK. 90 güne kadar. 
Gezilecek Yerler:
Honduras, bölgede yer alan tüm ülkeler gibi hem tarih hem de doğal güzellikle kaplı bir cennet. Tropikal iklime sahip ülkede Haziran-Kasım ayları arası fırtına-kasırga dönemi. Dolayısıyla gezilecek yerlerden önce gezi dönemini seçmek önemli. 
Maya Tapınakları içinde özellikle 3 tanesi çok ünlü. Bunlar Meksika'daki Cancun'a yakın Chichen Itza, Guatemala'da Flores şehrine yakın olan Tikal ve Honduras'taki Copan. 
Ülkenin iki tarafı okyanus. Atlas Okyanusu yani Karayip Denizi'ndeki Roatan ve Bay Adaları turizm açısından en çok adı duyulan yerlerin başında. Dalış meraklılarına duyurulur. Ayrıca ülke içinde o kadar çok milli park var ki! Sonuçta ülke baştan sona yağmur ormanı. Ülkenin kuzeyinde yer alan ve Unesco Dünya Mirası listesindeki Rio Platantano Biyosfer Rezervi, dünyanın en büyük yağmur ormanı. 
Neler Yenir:
Tıpkı diğer Orta Amerika ülkelerinde olduğu gibi hem lezzetli hem de ucuza bulacağınız yemeklerin başında tüm bölgece çok sevilen baleadas yani tortilla geliyor. Pirinç, siyah fasulye ve balık dahil her türlü et gani gani.
Tatlı olarak trileçe adıyla zaten dikkatinizi çekecektir.
İçecek olarak kahve, bira, şeker kamışı likörü ve Karayip kıyısı olan her ülkede olduğu gibi rom.
Bundan sonrasında günlük notlarıma emanetsiniz. 
SEYAHAT GÜNLÜĞÜ










2 Ocak 2007 Salı (Guatemala City - Honduras Copan )
Yine bir endurans yarış günü.😉
Uyandırma 05:45, bagaj bırakma 06:30, hareket 07:15
Pancake eşliğinde kahvaltılarımızı, yoğurtlu kahvaltı gevreklerimizi yiyip yola koyulduk. Önce Guetemala Cityye uğrayıp meydanı gezdik. Ardından yaklaşık 4.5 saat süren bir yolculuğun sonunda Honduras sınırına ulaştık.
Honduras’ın para birimi Lempura. 1 $ yaklaşık 18  Lempura yapıyor. (2019 Aralıkta ise 24) Yaklaşık 45 dakika sonra Copandaydık. 3 ve 9. Yüzyıl arasında yaşayan ve daha sonra yaşamış savaşçı tabiattaki Azteklerin aksine mistik, ruhani bir hayata sahip olan Mayalıların en önemli 3 yerleşiminden birisi Copan  diğer ikisi Guetamalada Flores'teki Tikal ile Meksikadaki Chichen Itzayı ise daha sonra gezeceğiz. Yağmur ormanlarında 1 mil kare sadece 30 kişiyi besleyebiliyor; bu nedenle hayat zor. Guetamaladaki Quetzal kuşunun yerini burada papağan almış.


Burada turist rehberleri tanıtım turları esnasında  ucunda papağan tüyü olan çubuklar taşıyor. Parkın girişinde ufaktan gövdesi dikenli ceiba adlı bir ağaç var. Bu ağacın meyveleri olgunlaştığında patlayıp bir tür pamuk oluyor. Parkın tam giriş noktasında kökleri canavar gibi ürkütücü biçimde her yere uzanmış, incir ağacı soyundan gelen bir ağacı geçerek turumuza başladık. Bu ağaç her yere kök salıp etrafındaki tüm yaşam alanını zaptetmiş. Tevekkelli köküne
incir ağacı dikmek” demiyorlar. Poyraza Guatemala Cityde kovaladığı güvercinlerden düşen tüyle rehberimiz Marvinin sopasına benzer bir çubuk yaptık.








Belgesel ve film karması tadındaki Copan gezimizin ardından köyünü gezdik. İlk etapta cinayet istatistikleri, iç savaş ve yolsullukla çağrışan bir ülkede sadece ve sadece huzur çağrıştıran bir köy. Hem huzur, hem güzellik,estetik, renk. Ve doğa. Etraf çok yeşil. Köy çarşısında çok güzel kolyeler buldum. Evimiz için muhteşem bir Maya kabartması aldık.
Ahşaptan oyulmuş anne ve yavru tukan kuşu. Meksika'nın güneyinden başlayıp Arjantin'in kuzeyine kadar olan Orta ve Güney Amerika yağmur ormanlarındaki ağaçlarda yaşayan bu güzel kuşlar iri gagaları ile çok sevimli. 
Bir de dekoratif bir mini vazo. ( Yıllardır salonumuzu süsleyen bu vazonun içindeki tüyler ise 2011 yılında, Bolivya Amazonlarındaki seyahatimizde, anakonda peşinde dolaştığımız gün Pampas bölgesinde bulduğumuz kartal tüyleri.
Kolye koleksiyonumun nadide parçalarından birisi olan ve doğum tarihime göre hazırlanmış Maya figürlü bu güzelliği de unutmayayım.

Saat 18:00de ulaştığımız otelimiz ise bir harika! Hava kararmak üzere olmasına rağmen havuzu görünce Poyraz sevinçten çıldırdığı için az da olsa yüzelim deyip süratle mayolarımızı giydik. Zaten hep en üste koyuyorduk. Dolayısıyla odamıza girip mayoları giyip çıkmamız bir oldu. Aşağıda bizi bir sürpriz bekliyordu. Evet, kocaman bir jakuzili havuz! Böylece girdik ve neredeyse 1 saat keyif yaptık. Hava karardı, yıldızlar çıktı. Tam da Poyraz’ın  "HBDGO- Hayat bundan daha güzel olamaz” lafının hakkını veren bir an yaşıyoruz. Havuzda Sarah (Kanada) ve Chris (ABD) isimli konuklarla tanıştık. 
Yemekte ben tortilla çorbası içtim. İçine küp şeklinde kesilmiş avokado ve çıtır  kıtır birşeyler atılıyor. Karidesli spagetti, nefis bir pilav, süper et ve balık vardı. Masamıza Chris ve Sarah da geldi. Sarah büyükannesi ile birlikte Ağustosta Türkiyeye gelmişler ve anlatırken gözlerinin içi parlıyor.
Poyraz, bugün otele girdiğimizde check-in için beklerken tuvaleti gelince kendi başına tuvaleti bulmuş ve prosesi kendi başına tamamlamış.😊 Haliyle çok hoşuma gitti. 
Yemekten sonra da yol arkadaşlarımıza emanet ederek odada bırakıp iki kez yirmişer dakikalığına çıktım. Yaşasın, oğlum büyüyor! 
Bugün yol boyunca otobüste İda Teyzesi ve Yusuf Amcası hikayeler anlattılar. İda Hanıma hayranım, çok güzel ve zarif bir kadın. Grace Kelly havası var. Yusuf Bey de çok keyifli birine benziyor. Tülin Hanım ile eşi Ahmet Beyi de çok sevdik.
Roza Hanım her daim şık. Konuşması ve duruşu ile arkadaşım Sevimi hatırlatıyor. Perla Hanım da çok eğlenceli birisi. 
Yarın için saat 06:30a uyandırma, 07:15e bagaj teslim ve 08:00e hareket verildi.  Şimdi uyumak lazım. Hondurastayım ve buna inanamıyorum. Otelimiz
nefis. Şu ana kadar bu seyahatteki en iyi otelimiz. Bu gece dolunay var. Etrafta papağan sesleri, çok keyifli. Odamız ve mobilyalar da çok güzel.
Yemek ve sonrasında orada tanıdıklarımızla keyifli sohbetler ettik. Gerçekten çok güzel bir gün geçirdik.
Otelimiz Posada Del Real Copan. Posada in” anlamına geliyor. Copan’ın Gerçek Yeri” anlamına geliyor.
otelin kartı”
Burada ufak, bakkal bile denemeyecek yerde 10 lempura yani neredeyse  75 Ykrye 5 tane muz, 30 Lempura yani yaklaşık 1.5 YTLye neredeyse bir kilo antep fıstığı benzeri fıstık aldım. Fakat elma pahalı. 1 kilo muz alınacak fiyata 1 adet elma ancak alınıyor. Poyraz market sahibinin oğlu Raul ile arkadaş oldu. Burada insanlar daha beyaz tenli ve gürbüz görünümlü, biraz da daha eli yüzü düzgünler. Hondurastaki Hondu” , derin” anlamına geliyor.
3 Ocak 2007 Çarşamba (Honduras Copan- Guatemala Flores)
Sırada 3 ünlü tapınağın en ünlüsü olan Tikal var. Flores yani Guatemalaya doğru yola çıktık. Başdöndürücü ülke Hondurastaki etkileyici gezimizin ardından tadı damağımızda kalan Guatemalaya geri dönmek ne güzel!  

Bu kısa ama güçlü seyahatin bizde hatrı büyük. Hele de yanımızda getirdiğimiz ünlü kahvesi olunca.