Saturday 16 January 2021

ANDORRA 🇦🇩 2013

2013 yılı sömestir tatiline yayılan seyahatimizde yavaş yavaş hedef menzile yani Barselona’ya yaklaşıyoruz. Ondan bir önceki adımda Andorra’dayız. Daha önce bu ismi duyan var mı aranızda? 

Seyahat planımızı hatırlayacak olursak:

İtenary

26 Ocak 2013 Paris, FRANSA 🇫🇷 

28 Ocak Disneyland, FRANSA

29 Ocak Nice, FRANSA

30 Ocak Nice -MONAKO 🇲🇨 -Nice

31 Ocak Nice -Toulouse- ANDORRA 🇦🇩 

1 Şubat Andorra - Barselona İSPANYA 🇪🇸 

5 Şubat Barselona -İstanbul TÜRKİYE 🇹🇷 

KISACA ANDORRA 

Nerede

Pirene Dağları’na yayılmış, İspanya ve Fransa arasında kalan minik bir ülke burası. Kuzey ve doğusunda Fransa, güney ve batısında ise İspanya ile sınır komşusu olan ülkenin denize kıyısı yok. Böyle ülkelere ne diyorduk? Evet: “Landlocked”. Böyle ülkeleri görünce benim dayanamayıp “Garibim, denizi yok, şunu bir gidip göreyim, üzüntüsünü alayım.”😊 dediğimi artık biliyorsunuz. 

Yüzölçümü ve Nüfus: 

Türkiye’nin 783.562 kilometrekarelik büyüklüğüne kıyasla 468 km2’lik bir alana sahip olan ülke tam anlamıyla devede kulak kalıyor. Yine de daha önce ziyaret ettiğimiz mikro ülkelere kıyasla da küçüğün büyüğü. 

Ülkenin nüfusu ise 80.000 bile değil. 

Başkent:

İşte kare bulmacalar ve Kim Milyoner Olmak İstemez😊 yarışmalarında sorulabilecek bir başkent daha: Andorra la Vella.  

Yönetim Şekli:

Demokrasi ile yönetilen bir prenslik. Ülkenin geçmişte uzun yıllar hem sırayla hem de ortak yapım İspanya&Fransa yönetimine hürmeten sembolik de olsa Cumhurbaşkanlığı görevi İspanya Urgell şehri ( neden orası diye sormayın, bilmiyorum) Katolik Piskoposu ve Fransa Cumhurbaşkanı arasında paylaşılıyor. O nedenle olası internet aramanızda “Cumhurbaşkanı” ve “Andorra” yazdığınızda karşınıza Macron çıkmasına şaşırmazsınız artık. Aktif olarak hükümet ise Andorra vatandaşlarının oylarıyla, seçimle göreve geliyor. 

Dil:

Bakın burası ilginç. Zira ülkenin nüfus çoğunluğu olan Katalanlar nedeniyle resmî dil Katalanca. Bunun yanı sıra İspanyol, Fransız ve Portekiz kökenliler de yaşadığı için söz konusu dillerin hepsine bu ülke sınırları içinde kulağınız çalınacaktır.

Din:

Katolik Hıristiyan.

Para:

Ülke AB üyesi değil ama para birimi olarak Euro kullanılıyor. 

Seyahat zamanımız olan 2013 Ocak ayında 1 Euro=2,33 TL.

Ülke AB üyesi değil ama hem duty free alışverişi hem de son yıllarda artan off-shore bankacılık sektörü ile oldukça refah bir hayat sürüyor ve kişi başı geliri AB ortalamasının üzerinde. 

Vize:

Bakın burası daha da ilginç. Andorra bizden vize istemiyor fakaaaaaat ülkeye doğrudan uçuş olmadığı ve ulaşım kanalları da ya İspanya ya da Fransa olduğu için mecburen “bütün yollar Shengen’e çıkar” durumu söz konusu.  

Kısa Tarihçe:

Andorra, tarih sahnesine 9. yüzyılda çıkar. Fransa ve İspanya arasında tenis topu gibi hükümranlık nöbeti değiştiren minik ülke nihayetinde en son güç sahibi olan İspanya’nın yüce gönüllülüğü ile😊 bağımsızlığına kavuşur. 

Nesi Ünlü?

🇦🇩 Andorra’nın nüfusu 80.000 bile değil ama yıllık 14 milyonu görmüş bir turizm hacmi var. Nedeni ise buranın bir vergi cenneti olması. Ülkeyi dev bir duty free olarak görebilirsiniz. Ülkeye havaalanı yapmamışlar, sadece duty free shop açmışlar.😊

🇦🇩 Ülke Pirene Dağları üzerinde olduğu için rakımı yüksek. Yaklaşık 2000 metre. 

🇦🇩 Andorra; rakımı nedeniyle aynı zamanda da ünlü bir kayak ülkesi. Haliyle fiyatlar tıpkı alışverişte olduğu gibi bu alanda da oldukça rekabetçi. Bir de kaplıcaları ile ünlü, şık ismiyle spa’larıyla. Ülkeyi bir tür Bursa gibi😊 görebilirsiniz. Hem kayak hem spa. Mükemmel ikili.

🌏 SEYAHAT GÜNLÜĞÜ

31 Ocak Perşembe 2013

(Nice -Toulouse- ANDORRA) 

🚂 Nice-Toulouse Ulaşım

Bugün saat 10:30 gibi gardan kalkan trenimiz bizi Toulouse’a götürecek. Saat 17:00 gibi oradayız. Tren rotamız Marsilya’ya kadar sahil, oradan da kuzeye şeklinde ilerliyor. Yine çok güzel sahil manzaraları eşliğinde yol aldık. Açıkçası bu seyahatte başta araç kiralamayı şu sahili görebilmek için istemiştim. Hem Paris’ten Nice’e, hem de Nice’ten Toulousse’a giderken rotanın sahilden geçiyor olması benim için tam bir bonus oldu. 

Bu sefer 2. sınıf vagondayız. Marsilya’ya kadar iyiydi ama sonra çok kalabalıklaştı ve havasızlık başgösterdi. Bir de bacak aralığı daha kısa ve sesli bir tren. Haliyle biraz yorulduk ama çok değil. 

Nihayetinde trenimiz Toulouse şehrindeki nihai hedefimiz olan Gare Matabiou’ya vardığında, hareket saati 19:30 olan ve bizi Andorra La Vella’ya götürecek otobüsümüzü beklerken göz ucuyla da olsa şehri biraz turladık. Telaşsız bir şekilde, aheste aheste sokaklarını turladık. Ardından da oturup açıkhavada yemek yedik. Tam akşam üzeri, gün batımı ve gökyüzü nefis. Otobüslerin kalktığı yer ise tam garın dibi. Bu kadar güzellik, hoşluk ve kolaylık olur yani. Müthiş misafir dostu bir uygulama. Tebrikler Toulouse! 

🚌 Toulouse -Andorra La Vella ANDORRA Ulaşım 

Küçük, minibüsvari bir araçla Andorra yoluna koyulduk. Toplam 87,50€’luk seyahat bütçemizin bilet detayları aşağıda. Yetişkin kişi başı 35€, Poyraz için %50 indirim söz konusu. 

Toulouse-Andorra arası yolculuk hizmetini aldığımız firma ismi Novatel. Bu araçlar gardan sonra Toulouse Havaalanı’na uğruyor, yolcularını alıp oradan da Andorra’ya geçiyor. 

Andorra’nın her iki komşusu da AB üyesi olmakla birlikte her iki ülke ile olan sınırında bas-geç uygulaması yok. Aksine, aynen bizim sınır geçişimiz gibi bir kontrol var. Bu kontrol, pasaporttan ziyade mal kontrolü. Zira Andorra’da vergi olmadığı için iki AB komşusuna kıyasla hemen her şey %20-30 daha ucuz. O nedenle izin verilenden daha fazla mal geçişine engel olmak için kontrol yapılıyormuş. Sınırı geçer geçmez başta benzin istasyonları, lastikçiler dizi dizi sıralanmış. Sadece yakıt almak için geçiş yapıp geri dönenler bile oluyormuş. Demek bu iş sadece bize özgü değil.

Ülkeye uçak ve tren ile ulaşım imkanı olmadığı için de tek bir yol var o da karayolu. Saat  22:30 gibi Andorra’ya varmayı bekliyorduk. Düşündüğümüzden yarım saat erken vardık. 

Yol boyunca bazı yolcular kayak otellerinde indiler. Burası da tıpkı Monaco gibi, düşündüğümden daha da büyük bir ülke. Yol çok virajlıydı. Karlı dağlar arasında yol aldık. Sınıra kadar çok güzel Fransız köylerinden geçtik. Karanlık olsa da geçtiğimiz yerlerin güzelliği kendini belli ediyor ve tablo gibiler. Fakat yol gerçekten de fazla kıvrımlı. Direksiyonda olsam manzaraya göz ucuyla bile bakmak riskli olabilirdi, o derece keskin ve sık aralıklı virajlar var.

⛷🏨 Başkent Andorra La Vella

Son durağa vardığımızda otelin tarifini aldık ve yürüyerek yaklaşık 3 dakikada otele ulaştık. Ne ballıyız. Otelin bu kadar yakın olması harika. Dolayısıyla saat 22:00 gibi oteldeydik. Banyo yapıp bolca TV izleme fırsatımız oldu. Ayrıca şehir olmasına rağmen aslında dev bir kayak merkezi havasındaki kentin dağ havası insanı çakı gibi yapıyor. Huzurlu bir yere benziyor.

1 Şubat Cuma 2013 - Andorra

(ANDORRA - Barselona İSPANYA 🇪🇸

Ne mutlu ki otelimizde kahvaltı servisi var. Ben diğerlerinden erken kalkıp sakin sakin birşeyler okuyarak ve TV seyrederek kahvaltımı ettim. Ardından da şehri keşfe çıktım. O kadar da “hap “ kadar değilmiş. Burası Avrupa ortasında bir tür alışveriş cenneti. Sağınız solunuz neredeyse Kapalı Çarşı ve Eminönü arası sokaklar gibi envai çeşit mağaza ile dolu. Ülkenin 80.000 bile olmayan nüfusuna karşı yılda 14 milyona ulaşan bir turist hacmi varmış. O nedenle sokaklar kış olmasına rağmen adeta Ramazan ya da Kurban Bayramı öncesi Mahmutpaşa kalabalığı kıvamında. Allahtan araba ile gelmemişiz. Yoksa yürümenin bile tıkış tıkış olduğu bu şehirde park yeri bulmak ciddi bir sorun olurdu. Çarşı pazar gezip döndüğümde Arkan ve Poyraz kahvaltısını bitirmek üzereydiler. 

Önce şu meşhur spasını görmeye gittik. Bina gerçekten de çok dikkat çekici. 


Şehir çok huzurlu, hava çok temiz. Poyraz buraya “Küçük İsviçre” dedi. “Burayı çok sevdim anne. İleride buraya tekrar tatile gelebilirim. İsviçre gibi bana huzur veriyor.” Tüm bunlar oğlumun lafları.

Tabii ki de Poyraz’ın sevdiği bir yeri benim sevmemem mümkün mü! Gerçi ne olursa olsun zaten günün başlangıcından buranın enerjisi yüksek bir yer olduğu aşikardı. 

Seyahat boyunca 2. alışverişimi de Andorra’da yaptım. Kendime ve benim gibi seyyah olan arkadaşım Ümmühan’a magnet aldım. 

Şehrin sağı solu dağ manzarasına bakıyor. Minik başkentin minik merkezinde, resmî kurumların olduğu yerde hem çok keyifli bir park var hem de binalar arasına, önüne serpiştirilmiş çok güzel heykeller, enstelasyonlar yer alıyor.


Bu haliyle bana Lihtenştayn’ın başkenti Vaduz’u çağrıştırdı. Dağlar, huzur, minimalist mimari...

Ha bir de eskinin alışkanlığını devam ettiren posta kurumları. Bak şimdi Lihtenştayn çağrışımı daha da oturdu. 

Zaman çok kısa olsa da gözün göreceği her şeyi görüp neredeyse her yolu yürüdük. Vaktimiz fazla olsa ( en azından 1 gün) belki o kayak merkezlerine gider, iki tur kayıp ardından da spaya giderdik. Uzun lafın kısası bu ülke bir hafta sonu gezmesi için ideal. Tabii ki İspanya ve Fransa’da yaşayanlar ya da oraya yolu düşüp 2 gün farklı bir şey yapalım diyenler için.

🥘 Öyle yemeğimiz için seçtiğimiz adres ise buranın dev AVM konseptine çok uygun. Fransa’da Burger King yoktu. Burada görünce öğle yemeğimiz için orayı şereflendirmeye karar verdik.

🚌 Andorra - Barselona 🇪🇸  Ulaşım
Saat 15:15’te, dün geldiğimiz otobüs garından kalkacak Direct Bus firmasının otobüsü ile Barselona’ya gideceğiz.

Otobüs yolculuğunun toplam bütçesi 72,50 €. Yetişkin 29€, Poyraz’ın bileti ise yine %50 indirimli. 

ELVADA KÜÇÜK İSVİÇRE😊

Barselona garına yani oranın Haydarpaşa’sına saat 18:15 gibi ulaşmış olacağız. O vakte kadar Andorra’nın neredeyse her yerini gezdik. Parkları, eski şehri, binaların arasına serpiştirilmiş heykelleri, İspanyol ve Fransız karışımı kültürü, sabahın köründe açılmış kozmetik mağazaları ve gerçekten Avrupa kıtasında hele de Fransa’dan sonra, sudan ucuz diyebileceğimiz fiyatları ile Andorra gerçekten de insana nefes aldıran bir yer. Bu arada mecazi değil gerçekten de havası mis gibi bir ülke. 

Böylelikle Malta, Lüksemburg, San Marino, Vatican, Lihtenştayn, Monaco ve Andorra ile Avrupa’nın 7 küçük ülkesi koleksiyonumu tamamlamış oldum. Darısı diğer küçük ülkelerin başına.

Şimdi ise sırada Barselona var. Bu, ailecek İspanya’ya ikinci gidişimiz olacak. İlki 2007 Ocak ayında, o muazzam Orta Amerika seyahatimiz dönüşü tadımlık mahiyetteki Madrid soluklanmamızdı. Şimdi ise İspanyol ve Türk arkadaşlarımızla doyumluk bir Barselona olacak.


No comments:

Post a Comment