Thursday 5 November 2020

VATİKAN 🇻🇦 2012

İnsanın İtalya, hele Roma’ya yolu düşüp de Vatikan’ı görmeden gitmesi, İstanbul’a gelen bir turistin Ayasofya ve Kapalıçarşı’yı görmemesi kadar imkansızdır. Biz de istatistikleri yanıltmadık ve yüce Papa’nın evini ziyaret ettik. Ziyaret tarihimiz olan 2012 yılında Papalık nöbet sırası Benedict XVI’daydı. 2013 başında istifa ederek 600 yıllık papalık tarihinin genelde ölüm ve nadiren de ağır hastalık nedeniyle boşalan makamından ilk kez bu şekilde ayrılan kişi olarak hem dünyayı şok etti hem de tarihe geçti. 

Gerçi benim için en baba Papa “Papa John Paul”dür. Zira kendisi 1978’den öldüğü 2005 yılına kadar bu görevde kalmış ve tıpkı benim gibi yaşıtım herkesin zihnine ismini kazımıştır. 

Hatta Mart 2000 tarihinde eşimle birlikte İsrail’e gittiğimizde, bu ülkeye ilk ziyareti nedeniyle yoğun güvenlik önlemleri vardı ve görmesek de görmüş kadar havasını solumuştuk. 


Herhalde Papalık mefhumu ile ilgili her Türk’ün hayatındaki en önemli tarihlerden birisi de Mehmet Ali Ağca’nın 13 Mayıs 1981’deki suikast girişimidir. Sanırım, o yüzdendir ki benim için Papa demek hep John Paul olmuştur. Bu arada ayın 13’ü ama gün Cuma değil Çarşamba. Bu olaydan şifre çözmek isteyenler olursa merakını şimdiden gidermiş olayım. 

Şifre deyince tabii ki Dan Brown’un kulaklarını çınlatmasak olmaz. Ünlü yazarın Angels&Demons yani Melekler ve Şeytanlar kitabı tam da Papalık seçimleri üzerine kurgulanmış, ardından filme de alınmış; soluk soluğa okunacak ve izlenecek bir macera. 2009 tarihli film, haliyle Vatikan’ı görme konusunda halihazırda mevcut bahanelerimize bir halka daha eklemişti. 

Ülke mi değil mi diye üzerinde tartışılabilecek bir yer olan Vatikan ziyaretimize geçmeden önce, burayı görmemize vesile olan seyahat rotamızı hatırlayalım ve ardından da kuşbakışı Vatikan bilgi turumuzu yapalım. Seyahat planı (itenary) gün be gün şu şekildeydi: 


  1. 23 Ağustos 2012... 🇹🇷 İstanbul - Zürih İSVİÇRE 🇨🇭
  2. Zürih - Triesenberg LİHTENŞTAYN 🇱🇮 - Feldkirch AVUSTURYA 🇦🇹 
  3. Vaduz LİHTENŞTAYN - Heidi Land & Lugano İSVİÇRE 
  4. Lugano İSVİÇRE - Como İTALYA 🇮🇹 
  5. Como - Verona - Venedik 
  6. Venedik İTALYA - San Marino Şehri SAN MARİNO 🇸🇲 
  7. San Marino - Floransa İTALYA 🇮🇹 
  8. Floransa 
  9. Roma 
  10. Vatikan VATİKAN 🇻🇦 
  11. 2 Eylül 2012... Roma İTALYA - İstanbul TÜRKİYE 🇹🇷 

KISACA VATİKAN 

Nerede

San Marino’nun ardından bir ülke içinde ülke daha, hatta daha da ötesi şehir içinde ülke. Vatican; İtalya’da, Roma şehrinin içinde yer alıyor. Zaten şehir devleti olarak geçiyor. 

Yüzölçümü ve Nüfus: 

Sadece ve sadece 0.44 kilometrekare yani 440 metrekare. Galiba bundan büyük evi olanlar bile var bu dünyada.😀

Nüfusu ise 800 kişi ve bunun 450’si ülke vatandaşı.

Başkent:

Ülke zaten şehir devleti olduğu için başkenti de Vatikan.

Yönetim Şekli:

Vatikan kimilerince ülke olarak bile görülmüyor. Farklı bir konumu olduğu aşikar. Tamamen dinin merkezde olduğu bir oluşumdan bahsediyoruz. Vatikan’ın monarşik ve teokratik bir yapısı var. Papa, hem Katolik Kilisesi’nin hem de Vatikan devletinin başkanı rolünü üstleniyor. 

Dil:

Resmî diller İtalyanca ve Latince. 

Din:

Ülkenin kendisi bir dini mabed. Vatikan ve dolayısıyla Papa, Katolik Hıristiyanlarının dini lideri ve çeşitli dini figürlere ev sahipliği yapıyor.


Para:

Euro

Vize:

İtalya’ya giriş yapabildiyseniz Vatikan’a da girebilirsiniz demektir. 😊


Kısa Tarihçe:

Papalık kurumuna yuva olmuş Vatikan’ın geçmişi, İsa’nın havarilerinden Petrus’a dayanır. 

İtalya, 1929 yılında imza edilen Laterano Anlaşması aracılığıyla Vatikan’ın bağımsızlığını tanımış. 

Vatikan o tarihten beri kendi pullarını basıyor, vatandaşlarına pasaport ve plaka numarası veriyor, kendi Euro’larını basıyor ve kendi bayrağına sahip.

Bütün bunları yapan ülke vergi toplamıyor. Niye ki? 


Nesi Ünlü?

Tabii ki Papa😊

Şehri ve Papa’yı 1506 yılından bu yana, son derece çarpıcı kıyafetleri ile İsviçreli muhafızlar koruyor. Bunlar aynı zamanda ülkenin sembolik ordusu. 

🇻🇦 Burası Dünyanın en küçük ülkesi. İlk 5’te Vatikan ile birlikte yer alan diğer ülkeleri de son kez hatırlayalım.

1. Vatican

2. Monaco 

3. Tuvalu (Hawaii taraflarında)

4. San Marino

5. Liechtenstein 

Böylelikle bu seyahatimizde Dünyanın en miniklerinden Vatican, San Marino ve Liechtenstein’ı görmüş olduk. 


Galiba günlük notlarıma gerek bile kalmadı. 440 metrekarelik ülke için bundan fazla ne söylenebilir. Zaten bir kapıdan giriyorsunuz ve çıktığınızda da çıkmış oluyorsunuz.😀

SEYAHAT GÜNLÜĞÜ

1 Eylül 2012  Cumartesi

Roma İTALYA - VATİKAN - Roma İTALYA

Bugün ajandada Vatikan var. Melekler ve Şeytanlar’ın dünyasına girmek için sabırsızlanıyoruz. 



Meydanın büyüklüğü oldukça haşmetli. Çok küçük bir şehir devleti olsa da giriş alanı sanki bir St Petersburg azametine sahip. Burası San Pietro Meydanı yani Piazza di San Pietro.  



Bu etkileyici girişi, ülkenin sembolik ordusu olan İsviçreli Muhafızlar tamamlıyor. Adamların üniformaları işe başladıkları 1506’dan beri aynı. 


Aslında çağımız gözetildiğinde bir asker için bence komik kıyafetler. Komik, galiba uygunsuz bir sözcük oldu. Sevimli demeliyim belki de. Böyle kıyafetler giyen birini asker olarak pek ciddiye alamam, yani korku duymam demek istiyorum. Belki de Vatikan’ın istediği de tam olarak budur. Ürkütmeden korumak. 





Vatikan ziyaretimizde gezdiğimiz binalar dev bir müze mahiyetinde ve belki de Dünyanın en büyük ve pahalı koleksiyonuna sahip.



Dolayısıyla bu müzeye giriş için bir rakam ödeniyor. Ne yazık ki rakamı not etmemişim ama pek de ufak bir rakam değildi diye aklımda kalmış. ( Nihayetinde rakamı buldum. 38 Euro, Yıl 2012, kur 1 Euro 2,3 TL dönemi) 






Müze boyunca etkileyici merdivenler, sonsuza uzanan koridorlar, sanki Dubai’deymiş duygusu veren dört bir taraftan taşan, aşırı kıymetli olduğu şüphe götürmeyen eserler, freskler, tablolar... 







Kesinlikle Vatikan gezisinin ardından bir kaç gün sadece gökyüzüne bakarak gözlerinizi bu fazla mesainin bitiminde dinlendirmeniz gerekecek. 

Tabii ki herkes gibi biz de en çok Michelangelo’nun ünlü “Tanrı’nın Eli” eserini nakşettiği Sistine Kilisesi’ni (Sistine Chapel) görmeyi ve boynumuz kopuncaya kadar bu Rönasans dahisinin ilahi eserine bakmayı hayalledik. 



Neden bilemiyorum ama Sistine Kilisesi’ne geldiğimde o kadar da etkilenmedim. Galiba Fatih’in İstanbul’u alması gibi bir duygu yaşadım. Hani onun da “İstanbul’u almanın hayali, İstanbul’u fethetmekten daha mı güzeldi ne!” dediği rivayet edilir ya, işte benimki de aynen öyle oldu.

Yoksa bu anın öncesinde, tüm seyahat boyunca elimize geçen her fırsatı “Tanrı’nın Eli” kompozisyonuna nazire şeklinde yorumlamaktan kendimizi alamamıştık. Hatta tüm bu seyahatin en eğlenceli temasını bu Tanrı’nın Eli yorumlamalarımız oluşturdu diyebilirim.





ARRIVEDERCI VATIKAN 

Vatikan gezimiz aynı zamanda son durağı İtalya olan seyahatimizin de final arifesine denk geldi. 2 Eylül yuvaya dönüş günümüz. Kudüs’ün ardından Vatikan’la birlikte dünyanın dini anlamı en yüksek yerlerinden ikisini ziyaret etmiş olduk. 



Geriye Kabe kalıyor. Kabe’yi Hacı olma motivasyonundan ziyade, taşıdığı anlam nedeniyle ziyaret etmek istiyorum. Dünyanın dört bir köşesinden gelen ve ortak duyguya sahip yüzbinlerce insanla bir arada olmak nasıldır merak ediyorum. (
Bunu kıyısından da olsa Haziran ve Temmuz 2019’da Cidde Havaalanında geçirdiğimiz 6 ve 12 saatlik beklemeler arasında gözlemleme fırsatım oldu. Hacca giden binlerce kişi, kimi yerel kıyafetleri, kimi ehramlar içinde havaalanından bir nehir gibi akıp geçti. Kim bilir ne zaman bu havaalanının dışına çıkarak olay yerine de dahil olacağım!) 

Vatikan gezimizin anılarını yakınlardaki Pantheon binasına giderek iyice demlendirdik. 

Burası da yine Dan Brown kitabında ayrıntılarıyla okuduğum ve görmek için sabırsızlandığım bir şahaser. İtalya'daki son günümüz. Yarın güzel İstanbul'umuza dönüyoruz. 

No comments:

Post a Comment