Thursday 24 December 2020

FRANSA 🇫🇷 Nice 2013

 BLOG Sayfasını rastgele bu yazıdan açanlar için kısa bir “geçen bölüm özeti”😊 sunalım. Yıl 2013, aylardan Ocak. Oğlum Poyraz’ın sömestir tatilinde, Fransa’dan başlayan, Monaco, Andorra ve İspanya’yı kapsayan bir seyahatteyiz. Seyahatin çıkış noktası aslında bitiş noktası😊 olan Barselona. Esas niyetimiz, oğlumun o sene Barselona’ya taşınan ilkokul arkadaşı Alex’i görmek. Arkadaş niyetiyle çıktığımız yolun başı bizleri başka bir arkadaşla daha kavuşturdu. Seyahatin ilk adımı olan Paris’te Arkan’ın çocukluk arkadaşı Emre Ülker ile buluştuk. Aynı zamanda profesyonel bir rehber ve harika bir hikaye anlatıcısı olan Emre sayesinde “Bu Paris Başka Paris” deneyimi yaşadık. 🙏

Disneyland’i de gezdikten sonra çocuklar gibi şen bir şekilde rotayı güneye, Fransız ve Dünya jetset’in gözde mekanlarından Nice’e (Nis diye okunur) çevirdik. 

Bakalım seyahatin o kısmını günlüğümde nasıl anlatmışım? 

🌏 ✍️ SEYAHAT GÜNLÜĞÜ

29 Ocak Salı 2013

Paris - Nice 

Otelimizin yeri gerçekten de harika. Gare de Lyon’a gitmek yürüme uzaklığı. Tekerlekli bavullarımız elimizde, şehir daha uykusundan usul usul uyanırken tren garına kadar güzel mi güzel bir sabah yürüyüşü yaptık. 

🚂 Paris -  Nice Tren Yolculuğu

TGV 1. Sınıf tren biletlerimizi sitesinin sistemine Fransız kaldığımız için😊  kişi başı 39.90 € ödeyerek sağolsun Emre bizim adımıza internetten almıştı. Yani bizim paramızla 3 kişi için 275 TL ödemiş olduk.  ( Ufak hatırlatma. O tarihteki Euro/TL paritesi yaklaşık 2.30

Paris –Nice arasının yaklaşık 1.000 km, yolculuk süresinin 5 saat 40 dakika ve yolculuğun kendisinin de uçaktan bile rahat ve sessiz olduğunu görünce başta çok gibi görünen bu rakam yolculuk bittiğinde “Çok uygunmuş” formuna dönüştü. 

Trende koltuklarımız karşılıklıydı. Masamız çok şık, üzerinde abajur bile var. Karşılıklı bagaj mesafeleri çok konforlu, dibimizde eşyalarımızı koyacak çok kullanıcı dostu bir alan, yanıbaşımız restoran. 2 adım ötesi arada tuvalet... Özetle, koltuklarımız da mükemmel konumdaydı. 

Tren; Marsilya, Toulon ve Cannes üzerinden Nice’e ulaşıyorken bize şahane deniz manzarası sürprizi yaptı. Gerçekten çok keyifli ve görselliği yüksek bir tren yolculuğuydu. İki gündür Paris ve Disneyland’da kendimizi o kadar  yormuşuz ki bedenimiz de ruhumuz da dinlendi bu yolculukta. En başta gündüz yapılan bu yolculuğun zaman kaybı yaratabileceği endişesini taşırken şimdi yolculuk içinde yolculuk keyfi yaşadığımızı görmekten dolayı çok mutluyum. Boşuna dememişler, yolun kendisi de yolculuğa dahildir diye.

🏨 Nice Konaklama

Booking.com’dan rezerve ettiğim Little Palace’ın bütçesi 3 kişilik konaklama için, 2 gece, günlük kişi başı 1 Euro şehir vergisi dahil toplam 107,4 €. Yani kabaca 2 gece için 100 €, günlük 50 € gibi rekor derecede uygun bir rakam ödedik. Bu rakama yine kahvaltı dahil değil ama Paris’te sadece tek gecelik 90€ kahvaltı hariç ödedikten sonra bu rakam neredeyse yarısı, kıyaslayınca çok ucuz geliyor. Kaldı ki otelin yeri de olağanüstü. Bir kere tren istasyonuna 500 m. Trenden inip otele varmamız 2-3 dakika sürdü. Otelin içi çok güzel, yeni, temiz. Sahile ise 5 dakika uzaklıkta. Şu meşhur Promanade sahiline. Yine dibinde süpermarket var. Otel ile şansım hep yaver gidiyor. Özellikle konum olarak süperler. 

🌃 Nice Şehir Keşfi

Otele saat 13:00’ten önce gelmiştik ve odanın hazır olacağı saat olan 14:00 ‘e kadar kısaca Prom denilen ve neredeyse havaalanından şehrin kalesine kadar uzanan uzuuuun mu uzun sahil civarında dolaştık. Mc’te yeni menüleri deneyerek karnımızı doyurduk. Hava hafif rüzgarlı ama yine de bu mevsim için çok güzel. Sahil bize Caddebostan’ı anımsatsa da tabii ki daha da havalısı. Aslında kumsalı taşlık bir yapıda. Yani üzerinde uzanıp güneşlenmek şezlongsuz mümkün değil. Yine de böyle bir kumsalla bu şehir bu kadar meşhur olabilmiş ya helal olsun. 

Odamıza yerleştikten sonra bir tur daha gezmeye çıktık. Sahil boyunca limana kadar yürüdük. Bu arada güneş o kadar güzel açtı ve bize o kadar muhteşem manzaralar görme ve fotoğraflama fırsatı sundu ki sahilden uzaklaşıp içerilere eski şehri keşfe gönlümüz rıza göstermedi. 

Bu arada sahilde tanıştığımız bir Fransızla Poyraz’la birlikte sohbet ettik. İsviçre’de yaşayan bu genç finansçı olan Fransız, Arkan’a “Harika bir çocuk yetiştirmişsiniz. Bu yaşta bu kadar güzel İngilizce konuşuyor ve kendini çok güzel ifade ediyor.” deyince ben de kendimi tutamayıp şaka yollu “Okulu için bir servet harcıyoruz.” dedim. O da “Her kuruşuna değmiş.” dedi. Tabii ki bir anne baba olarak keyfimize diyecek yok. 


Poyraz da şehrin havasını çok sevdi. Bir de yakınlarda üzerinde zıplayarak yürünecek taşlar görünce iyice kendimizi günün ve havanın güzelliğine kaptırdık. Ancak nefis bir gün batımının ardından bu muhteşem sahille vedalaşıp şehre doğru yola koyulduk. 


💒 Eski Şehir

Nice’in eski şehri Barok mimarinin egemen olduğu yapıları, el sanatları atölyeleri, yanyana dizilmiş dükkanları ve dört bir yana dağılmış estetik tasarımlı mis kokulu yemekler sunan restoranlarla oldukça nostaljik bir alan.

Burada çok sayıda kilise yer alıyor. Çiçek pazarı ve antika pazarı olan Cours Saleya da çok ünlü. Her eski ve köklü yerleşim gibi Nice’in de bir kalesi ve de opera binası var. 

Eski şehir sokaklarına ulaştık ulaşmasına ama burası tıpkı gece vakti Eminönü Sirkeci sokaklarının ıssızlığına. Ya bu vakte kadardı kalabalığı ve dağıldı ya da epey geç başlıyor kalabalık. Her ikisi de mümkün sanırım. Zira akşam yemeği için mekanlarını yeni açan ve henüz açmamış restoranlar vardı. 

Yürüye yürüye ilerlerken çok ilginç bir meydana geldik. Büyük sütunların üzerinde içinden ışıklar çıkan adam büstleri yerleştirmişler. Rengarenk. Çok etkileyici duruyorlar. Anlıyorum ki bunlar Nice’in ikonik figürleri.

🧫 Nice ve Bilim 

Seyahat evveli hazırlık yapacak çok vaktim olmayınca ben de internetten bulduğum bazı bloglardan Nice-Monaco – Andorra ve Barselona için notlar hazırlamıştım kendime. 

Bunlar içinde en dikkat çekici bilgilerden birisi ise jetset yaz mekanı olarak ünlenen Nice’in şehrin hemen dışında kurulan Acropolis ve Sophia Antipolis merkezleri ile bilim adamları ve araştırmacılar için bilimsel, teknolojik ve endüstriyel araştırmalar konusunda bir merkez olması. 

🌞Nice’te Yaşam 

Kendisini meşhur eden tatil beldesi ünvanı nedeniyle en yoğun aylarını Nisan-Ekim arası yaşayan bir şehirde Ocak ayında olmak da ayrı bir deneyim bence. 

Tüm kalabalık tatil yöreleri gibi burası için de yankesicilik uyarıları var. Hem taşıtlar hem de plaj için. Taşıt derken buna camını ya da kapı kilidini açık bıraktığınız otomobiliniz dahil. Hatta anahtarlarınız ve ardından arabanın çalınması da olasılıklar paketine dahil. Bu uyarılar özellikle Les Moulins ve L’Ariane gibi Nice’in varoş mahallelerinde çok etken ya da çok geç saatlerde daha da yüksek olasılıklar haline gelebiliyormuş. Biz mevsim dışı gidince haliyle Aladağlardan serin bir şekilde turladık.

Poyraz çok yorulduğunu söyleyince biz otele doğru yöneldik. Babamız ise biraz daha gezmek ve karnını doyurmak için kaldı. Biz de Poyraz ile otelimizin dibindeki marketten hem akşam hem de kahvaltı için alışveriş ettik. 

Biraz TV seyrettik. Ben nefis küvetimizin keyfini çıkaracağım uzun bir banyo yaptım. Bugün bizi gerçekten de çok dinlendiren bir gün oldu. Hakikaten de bir sayfiye yerinde olmanın dinginliği ve huzurunu yaşıyoruz. Kış mevsiminde olsak bile yaz tatilinin ruhu belli ki buradan hiç gitmiyor. 

30 Ocak Çarşamba 2013 

Nice - MONAKO 🇲🇨 - Nice 

Keyifle TV seyredip kahvaltımızı ettik. Ardından tren garına gittik. Bugün hedefimiz Monaco’yu keşfetmek. 

Buraya ait detaylar bir sonraki MONAKO Blog yazısında. 

Monaco’dan  akşam üzeri Nice’e döndüğümüzde yine Mc Donald’s ziyareti yapıp ardından da dün mest olduğumuz günbatımını yakaladık. Bisiklete binmeyi çok arzu etmiştik ama bisiklet kiralama sistemi pek de turistlere göre kullanıcı dostu yapılmamış. Biz de ferdi kiralama yapan bir yer var mı diye ayrıca araştırmadık. Zira zaten 1 saatliğine binecektik. Her ne kadar bu uçsuz bucaksız sahil yolunda bisiklete binmek içimizde kalsa da yine de yürüyerek bir nebze bu havayı soluyalım dedik. Akşam üzeri kaykay gösterisi yapan bir grup genci izledik keyifle. 

Ardından bugünün keyfini tadında bırakalım ve kendimizi de çok yormayalım diye otelin yolunu tuttuk. 

31 Ocak Perşembe 2013

Nice - Toulouse - ANDORRA 🇦🇩 

Bugün saat 10:30 gibi gardan kalkan trenimiz bizi Toulouse’a götürecek. Saat 17:00 gibi oradayız. Tren rotamız batı istikametinde Marsilya’ya kadar sahil, oradan da kuzeye şeklinde ilerliyor. Yine çok güzel sahil manzaraları eşliğinde yol aldık. Açıkçası bu seyahatte araç kiralamayı sadece şu sahili doyasıya görebilmek için istemiştim. Hem Paris’ten Nice’e , hem de Nice’ten Toulouse’ye giderken rotanın sahilden geçiyor olması benim için tam anlamıyla bonus oldu. 

🚂 Bu sefer 2. Sınıf vagondayız. Marsilya’ya kadar iyiydi ama sonra çok kalabalıklaştı ve havasızlık baş gösterdi. Bir de bacak aralığı daha kısa ve sesli bir tren. Haliyle biraz yorulduk ama çok değil. 

Gare Matabiou’ya vardığımızda 19:30’da kalkıp bizi Andorra La Vella’ya götürecek otobüsümüze kadar Toulouse şehrini biraz turladık göz ucuyla. Ardından da oturup açık havada yemek yedik. Tam akşam üzeri gün batımı, gökyüzü nefis. 

Otobüslerin kalktığı yer tam garın dibi. Bu kadar yolcu dostu bir şehir olur yani. Tebrikler Toulouse. 

Fransa’ya Veda Ederken

Bu benim 5. Fransa ve 4. Paris ziyaretim.Bu seyahatte daha önce 3 kez geldiğim Paris’i, Emre ve eşi Aslı sayesinde ilk kez gelmişçesine başka bir gözle ve deneyimle gezdim.

Japonya Tokyo ve ABD Orlando’nun ardından Disneyland üçlemesini eşim ve 10 yaşındaki oğlumla Eurodisney’de yaşadım. 

Fransa’nın ve Avrupa’nın popüler yaz mekanı Nice’i kış güneşi eşliğinde yaşamak çok huzurluydu. 

Ve bir kaç saatliğine de olsa Toulouse. Bu, oğlumuzla ikinci Fransa seyahatimiz. Daha önce Lille’i ziyaret etmiştik. (Detaylar 22 Kasım 2019 tarihli Fransa-Lille Blog yazımda). O seyahatte sevgili dostlarımız Alp, Elif ve Deniz ile birlikteydik. Bu seyahatte ise Emre ve Aslı ile. Bir yere onlarca kez turist olarak gitsen de orada yerleşik birileriyle gezmenin tadı ve deneyimi kesinlikle bir başka.

O nedenledir ki bu Fransa seyahati kesinlikle bir başka oldu.🙏 




No comments:

Post a Comment