UKRAYNA 🇺🇦 2014

Moldova’ya gitmeyi kafaya koyduğumda gitmişken başka nereleri de programa ekleyebilirim diye düşünmemiştim. Zira 2014 Ekim ayındaki Kurban Bayramı için düşündüğüm seyahatin süresi zaten sadece 5 gündü. 

2014 Şubat ayında gidip çok sevdiğim Kırım' a ziyaretimi duyup "Sen Simferopol'ü sevdiysen kesin Odessa'ya aşık olursun" diyen bir arkadaşımın sözünün ardından, hele bir de Odessa ile Kişinev'in arasının karayolu ile 4-5 saat olduğunu keşfetmem vesilesiyle Moldova ve Ukrayna ortak yapımı bir seyahatin mayası kabarmaya başladı. 

Aslında Kırım seyahatimin Ukrayna ile bağlantılı şöyle de bir özelliği vardı. Şubat ayında Kırım’ın başkenti Simferapol’e gittiğimde Kırım, Ukrayna’ya bağlı bir özerk cumhuriyetti ve para birimi olarak da Ukrayna grivnası kullanılıyordu. Şehirde bulunduğum tarihlerde yer yer sokak gösterilerine rast gelmiştim. Halkın bir kısmı Kırım’ın Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya geçmesini savunuyordu. Kaldıki çok geçmeden yapılan bir referandum ile Kırım, Rusya’ya bağlandı. O seyahatten elimde kalan grivnalar da aslında Kırım’ın Ukrayna’dan Rusya’ya geçişi öncesinin hatırası oldu. Dolayısıyla endirekt olsa da daha önce Ukrayna’ya gitmiş varsayabilirdim kendimi. Şimdi ise Ukrayna’nın ana toprağına ayak basacaktık. 

Başkent Kiev ile Odessa arasında, deniz farkı nedeniyle tıpkı Ankara-İstanbul benzeri yakıştırmalar yapılmakla birlikte henüz görmediğim Kiev’in de çokça methini duyduğumu söylemeliyim. 

2014 Kurban Bayramı tatilini fırsat bilip yaptığımız seyahatın tüm planı:

🌍Itenary ( 2014 Kurban Bayramı Tatili)

3 Ekim Cuma İstanbul TÜRKİYE 🇹🇷 -Kişinev MOLDOVA 🇲🇩 

4 Ekim Cumartesi Kişinev MOLDOVA 🇲🇩 - Komrat GAGAVUZYA 

5 Ekim Pazar Komrat GAGAVUZYA - Tiraspol TRANSDİNYESTER 

6 Ekim Pazartesi Tiraspol TRANSDİNYESTER- Kişinev MOLDOVA-

                                Odessa UKRAYNA 🇺🇦 

7 Ekim Salı Odessa UKRAYNA 🇺🇦 - İstanbul TÜRKİYE 🇹🇷 

🌍

MOLDOVA, GAGAVUZYA ve TRANSDİNYESTER seyahat notlarını ayrı ayrı blog yazıları halinde daha önce paylaştım. Akış sırasıyla okumak isterseniz önce onlardan başlayabilirsiniz. UKRAYNA, bu seyahatin final ülkesi.

🌍

Seyahat günlüğüme geçmeden önce Ukrayna’yı biraz tanıyalım. 

KISACA UKRAYNA 

Nerede: 

Ülkemizin Karadeniz kıyısını gözünüzün önüne getirin. Şimdi de onun tam karşı sahilini düşünün. İşte orası Ukrayna. Ülkenin hem denizi hem de bolca kara komşusu var. Rusya, Belarus, Polonya, Slovakya, Macaristan, Romanya, Moldova ve hatta eğer resmen tanınıyor olsaydı Transdinyester. 

Yüzölçümü ve Nüfus: 

Büyüklüğü, Türkiye ile kıyaslandığında %75’i kadar. Türkiye’den küçük ama Avrupa’da Rusya’nın ardından en büyük ülke Ukrayna. Bu cümleden hareketle bir Avrupa ülkesi olarak görüldüğünü de belirtmiş olayım. 

Nüfusu ise yaklaşık 45 milyon. 

Başkent:

Kiev.

Yönetim Şekli:

Ukrayna, üniter demokratik parlementer başkanlık cumhuriyeti ve çok partili bir sisteme sahip.

Dil:

Ukraynaca

Din:

Ukrayna nüfusunun yaklaşık %70’i bir dine mensup. Onların çoğu da Doğu Ortodoksluğu.

Para:

UAH olarak gösterilen Ukrayna Grivnasının TL karşılığı 0,32 TL. Yani kabaca 3 UAH 1 TL ediyor. (İngilizcede hryvnia olarak geçiyor) 

Vize:

Ukrayna’ya giriş vizesiz. Hatta son yıllarda tıpkı K.K.T.C. ve Batum gibi sadece TC kimlik kartı bile giriş yapmaya yeterliydi. Pandemiyle birlikte son durumu pek bilemesem de hala en kolay seyahat edilen ülkeler arasında olduğunu tahmin ediyorum. 

Kısa Tarihçe:

Ukrayna’nın 1991’e kadar SSCB içinde yer aldığını bilmeyen yoktur. Ondan öncesinde ise kimi kaynaklara göre Ukraynalılar, Rus kökenlidir. Kimilerine göre de Ruslar, Ukraynalılardan gelmektedir. Hangisi hangisinden tartışması onların olsun; gerçek olan Rus, Ukrayna ve Belarus halklarının Slav ırkı olmasıdır. 

Nesi Ünlü?

Vakti zamanında Gülse Birsel’in Yalan Dünya dizisindeki bir replik çok hoşuma gitmişti. Ukraynalı bir genç kadına ithafen “İnsafsızca güzel Slav ırkı” 😁 deniyordu. Şimdi nesi ünlü deyince aklıma ilk bu insafsızca güzellikleri geldi. Zaten birinin özellikle de bir erkeğin “Ukrayna’ya gidiyorum.” lafını duyan herkesin yüzünde hınzır bir gülümseme oluşmasının nedeni de budur. 

🌍

✍️ SEYAHAT GÜNLÜĞÜ 

6 Ekim 2014 Pazartesi

Tiraspol TRANSDİNYESTER -Kişinev MOLDOVA 🇲🇩 -Odessa UKRAYNA 🇺🇦 

İçine 3 şehir, 3 ülke sığan bir güne uyandık. 

Transdinyester’in başkenti Tiraspol’deki kahvaltının ardından sınır işlemlerimizi tamamlayıp yeniden Moldova’nın başkenti Kişinev’e geçtik. Kiralık aracımızı Hertz Ofisi’ne çok şükür, sağ salim teslim ettik. Şimdi istikamet Ukrayna’nın Odessa şehri. 

🚌 🎫 Kişinev - Odessa Otobüs 

Artık bir tür hısım haline geldiğimiz Hertz ofisinden Adrian sağolsun bizi Kuzey Otobüs İstasyonu’na bıraktı. Kişinev-Odessa arası bilet kişi başı 150, toplamda 450 Leu.

Yolluk olarak 7 Leu’ya kraker, 17 Leu’ya dev sneaker çikolata ve 13 Leu’ya da  Mars çikolata aldım. Kalan tüm Leu paralarımızı Ukrayna Grivnasına dönüştürüp 150 UAH aldık. 

Odessa Otobüsleri 13-14-15 no.lunperonlardan kalkıyor.

Hiçbir şey ummazken beni müthiş şaşırtan, olağanüstü misafirperverlik gösteren, bizi en meşhur festivali ile kucaklayan MOLDOVA’dan, bayram sofrasına oturduğumuz Türk kardeşlerimizin diyarı GAGAVUZYA’dan, hayatımızın en tatlı, en hoş sohbet sınır geçişini bize yaşatan nazik ve temiz insanların ülkesi TRANSDİNYESTER’den “iyi ki gelmişiz, görmüşüz” duygusuyla ayrılıyoruz. 

Şimdi sırada, Potemkin Zırhlısı filmindeki meşhur merdiven sahnesi ile zihnime kazınan Odessa var. 

Sınır kapısı çok ilginçti. Moldova'dan çıkıp henüz Ukrayna giriş yapmadığımız noktadaki tuvaletlerin kapısı yoktu ve bu Glastnost😁 ruhlu tuvaletler için üste bir de para verdik. Kişi başı tuvalet 2 UAH. 50’yi bozdurmak durumunda kaldığım için haliyle para üstü de tuvaletçi tarafından onlarca 2 ve 1'lik olarak ödendi. 

Ukrayna tarafına geçtiğimizde otobüsteki Ukraynalı olmayan şahıslar sadece biz olunca, sadece bizim eşyalarımıza bakıldı. Hem de tek tek. 

Yolculuk yaklaşık 5 saat sürdü. Otobüs garına geldiğimizde saat neredeyse 16:30 olmuştu. 

🏨 Odessa Konaklama

Yine booking.com üzerinden rezerve ettiğim Poet Art Hotel otobüs garına yürüme mesafesinde. Otelin bulunduğu Zhukovskogo Sokağı, Puskinska Caddesi üzerinde. Yaklaşık 10 dakikalık bir yürüyüşün ardından 28 no.lu Binayı bulduk. Otelimiz meğerse bu binanın en üst katından ibaret.

Ağustos ayında hizmete girmiş ve sadece 5 odası var. Dekorasyon, mimari anlamda nefis. Duvarların bir kısmı ahşap kaplanmış, bir kısmı da vizon gri renk boya ile boyanmış. İçeriye adım atar atmaz nefis ahşap kokusu insanı sarıyor. Perdelerin üst tarafı açık gri, alt tarafı duvarın rengi ile aynı ton, koyu griden ve dış duvar kavisli bir şekilde. Lamba, harika bir tasarım. Banyo da aynı şekilde Ahşap görünümlü fayans ve koyu vizon fayans ile döşenmiş. Duşun olduğu kısım ile kapı, koyu cam ile kaplanmış. Gerçekten de çok güzel bir tasarım. Böyle bir evimiz olabilir. 3 kişi oda fiyatı 500 UAH. Kahvaltı kişi başı 50 UAH'tan toplam 150. Yani oda kahvaltı 650 UAH. Arkan, otobüsten indikten sonra 50 dolar bozdurmuştu ve 646 UAH yaptı. Bu kadar merkezi ve güzel bir otel için 3 kişi konaklama 50 USD gerçekten de tam anlamıyla “Value for money” dediklerinden.

Odessa Şehir Keşfi

Eşyalarımızı bırakıp meşhur Deribasovska Caddesi’ne doğru yürüdük. Sokak, otelimizin sadece 3 sokak ötedesinde, kuzey istikametinde. 5 dakika sonra oradaydık ve hemen koleksiyonumuzun Ukrayna parçası eksik kalmasın diyerek, bir Mc Donalds bulup açık havada yemeğimizi yedik.

Bu sokak gerçekten de çok keyifli. Genel olarak tüm şehirde binalar Pera havasında ama Nişantaşı bakımlılığında.🥰 Moldova'dan itibaren burada da kaldırım ve yolların genişliği dikkat çekici.

Çok güzel bir dükkandan magnet ( 25 UAH) ve üzerinde kadın ve kedi motifi olan bir fırın eldiveni (60 UAH) aldım. 

Biraz turladıktan sonra keyif molası yapmak için Central Bar adlı bir kafeyi seçtik. Portakal suyu, capuccino, Americano ve apple strudel için yaklaşık 75 UAH yani bizim paramızla 25 TL verdik.

İçinde berber olan çok değişik ve havalı bir mekandı. Meşhur merdivenlere çıkan yolun üzerinde. 

Otele dönüşte bir markete girip su ve diş macunu aldım. Fiyatlar 7.42 ve 15,68.

7 Ekim 2014 Salı

Odessa UKRAYNA 🇺🇦 - İstanbul TÜRKİYE 🇹🇷 

🍳 Otelimiz sadece odalardan ibaret olunca kahvaltıyı otelin anlaşmalı olduğu bir kafede yapıyoruz. Bence bu düzenleme bir harika. Zira insan bir şehirde çok kısa kalınca aslında tüm öğünlerini mümkün oldukça şehrin havasını yansıtan mekanlarda yemek istiyor. Ne kadar zarif yerler olursa olsunlar genelde şehir otellerinin kahvaltı salonları hiç bir zaman bir kafenin dekoru ile yarışamaz. Kahvaltımızı yaptığımız Kaptan Morgan gerçekten de çok güzel bir mekan. Arkan omlet, ben kızartılmış Gürcü sulugini peyniri ve reçel tabağı, Poyraz ise içinde ceviz ve üzüm olan peynirli krep ısmarladı. Hepimizin de yemeği hem sunum hem de lezzet açısından harikaydı.

🥘 Öğle yemeği: Zara Pizzeria. Poyraz ve ben harika et hamburger tabağı, Arkan da çok güzel sulu bir et sipariş etti. Arkan'ın yemeğine harika bir şarap, Poyraz'ınkine taze portakal suyu benimkine çilekli bir komposto ( saplı kavanozda ikram edilen ) eşlik etti. Muhteşem sunum ve lezzet ile tıka basa doyduk. Bu gidişle akşam yemeği yiyecek halimiz kalmadı. Hesap 380 UAH

Bugün hava ilk gün Kişinev'deki gibi gölgede epey soğuk gibi ama Kişinev'in aksine hiç güneş yok. Ayazdan benim ellerim, Poyraz’ın dadudakları kurudu. Marketten nemlendirici aldım. 14.09 UAH

☕️ 🍰 İkindi vakti tekrar şehri turladık. Veda niyetine City Garden'da oturduk ve 2 kahve ile tiramisu sipariş ettik.

Bu seyahatin maskotları gelinler ve damatlar oldu diyebilirim. Ukrayna'da da görmeden dönsek olmazdı doğrusu. 

Tabii ki meşhur merdivenlerinde de epey vakit geçirdik. Aynı zamanda kardiyo yapmak için de güzel bir fırsat. 

🚕 ✈️ Havaalanı taksi 65 UAH

Uçağımız 21:55 THY uçuşu. Beklenen varış saati 23:25. İstanbul-Kişinev uçuşu  da bu uçuş gibi 90 dakika denilmesine rağmen sadece 70 dakika sürmüş ve uçak da neredeyse dakikası dakikasına tam vaktinde kalkmıştı. Bakalım bu uçuş nasıl olacak, diye yazıp bırakmışım günlüğümü. 😁 

Gezdiğiniz gördüğünüz bundan mı ibaret diyen meraklılara da hadi gönülleri kalmasın diye aşağıdaki fotoğrafı hediye edeyim:)

UKRAYNA ve SEYAHATE VEDA

Seyahatin son ülkesi olunca, haliyle zihin sadece Odessa’da geçirilen zamanı değil, tüm seyahati bir film şeridi gibi tarıyor. Açıkçası çok bir beklentim olmayan, sadece vizesiz olması, uçuş süresinin kısalığı ve ekonomikliği nedeniyle seçtiğim bir rotaydı.

Bu kadar düşük beklentiye kıyasla kendini çok aşan bir seyahat oldu.  Bence seyahat zamanının bayram, Moldova’da da festival olması ayrı bir anlam kattı. 5 güne Bundan daha güzel nasıl bir seyahat sığar bilemiyorum. İyi ki gittik!